Merhaba 31’ci dostlar. Ben Murat, dul söyleşi
28 yaşlarında, üniversite mezunu bir gencim. Annemle beraber oturuyorum. Babamı birkaç sene ilkin kaybettim. Evde bir tek olduğum zamanlarda genel anlamda internette pørnø dul söyleşi
sitelerine takılıyorum, Seks Hikayeleri sitesindeki hikayeleri okuyorum. Sizlerle türbanlı komşumuz Nermin ablayı iyi mi siktiğimi paylaşmak isterim.
Komşumuz Nermin abla evli, 3 çocuk annesi, kapalı bir hanım. Boyu 1,60 kadar var. Yeşil gözlü, beyaz tende, güzel bir kadındır. 3 çocuk anası bulunmasına rağmen, hafifçe bir göbeği haricinde başka da alımlı bir kusuru yoktur. Arada sırada bizlere gelir. Ya annemle oturmak için gelir, yada çocuklarından birinin dersine yardımcı olmam için. Kocası ile genç yaşta evlendiği için, dul sohbet
şimdi kendi uzunlukta evlatları var. Böyle zamanlarda ayrım ettirmeden ona bakar dururum. Kapalı bir hanım olmasına rağmen genel anlamda dar giysiler giyen biri. Örneğin giydiği eteklerin altından poposu, yada vücudunu saran bluzunun içinden memeleri belli olan bir kadındır. O nedenle onu düşünerek 31 çektiğim çok olmuştur.
dul söyleşi
Ara
Bir Cumartesi sabahı erken bir dul söyleşi
saatte dışarıdan gelen seslerle uyandım. Odamın perdesini hafifçe açıp bakınca, Nermin ablanın kızıyla kendi bahçelerinde halı yıkadığını gördüm. Onların bahçesi ile bizimki yan yanaydı. Bahçeler evlerin gerisinde kalıyor, sokaktan görünmüyordu. Nermin abla geniş ve uzun bir etek giymiş, üzerinde de ince bir kazak vardı. Başını arkadan bağlamıştı. Dizlerinin üzerine çökmüş, elindeki fırça ile halıyı fırçalıyordu. Bu sırada götü sağa sola sallanıyordu. Kızı elinde hortumla su tutuyordu. Nermin abla kızına söylenip duruyor, büyük bir güçle halıyı fırçalıyordu. Üzerindeki etek ıslandıkça ağırlaştığı için belinden kayıyordu. O nedenle bazen götünün çatalı ve altındaki beyaz külotunun kenarı görünüyordu. Sikim kalkmaya başlamıştı. Nermin ablanın vücudu güneş görmemişti ve süt şeklinde dul sohbet
beyazdı. Onlar beni göremiyordu, ben bir elim sikimde, öteki ile perdeyi aralamış izlemeye devam ediyordum.
Bir ara Nermin abla benim tarafıma doğru dönerek halıyı fırçalamaya başladı. Üzerindeki kazağının boğzından sütyeni görünüyordu. Memeleri sütyenin içerisinden taşacakmış gibiydi sanki. Bu biçimde belki otuz dakika kadar izledim. Daha sonra Nermin abla halıyı yıkama işini tamamladı. Bahçelerimizi ayıran duvarın üstüne astı ve içeri girdiler. Ben de perdeyi kapadım. Soyundum ve çırılçıplak yatağa uzandım. Nermin ablayı düşünerek 31 çekmeye başladım. İnanılmaz bir zevkle ve sarsılmayla boşaldım. Döllerim yarağımdan havaya doğru fışkırıyordu. Nermin ablayı harbiden sikmek istiyordum. Ama kapalı ve muhafazakar bir hanım olduğundan bunun mümkün olmadığını da dul sohbet
biliyordum.
dul söyleşi
Ucuz
Ertesi gün, yani Pazar günü Nermin abla bizlere geldi. Üzerindeki beyaz bluzunun altından sütyeni, siyah uzun ve dar eteğinin içerisinden kalçaları ve poposu tekrar belli oluyordu. Hafif te bir parfüm kokusu geliyordu. Bu hanımı sikmek için yanıp tutuşuyordum. Annemle havadan sudan konuşurlarken ben de yanlarına gittim. Biraz sohbetten sonra Nermin abla bana, “Ee, seni ne zaman evlendiriyoruz?” diye sordu. Ben de, “Bakalım, kısmet…” dedim. “Var mı bir aday? Yoksa bulalım!” dedi gülerek. Ben cevap vermedim, sadece gülümsedim. “Vardır sende, okumuş birisin sonuçta, kendin şeklinde bir kızla evlenirsin. Bizim benzer biçimde cahil birini alacak değilsin ya?” dedi. Ben de, “Yok canım ne alakası var, önemli olan anlaşmak!” dedim. Annem de bu konuşmaya, “Umarım, oğlumu helal süt emmiş bir kızla evlendiririm!” diyerek dahil oldu.
dul sohbet
Hemen Ara
Neyse bu şekilde konuşurken, Nermin abla hastaneye gideceğini ve benden internetten randevu almamı istedi. Ben, “Tamam!” diyerek odama geçtim, açtım bilgisayarı. Ama randevu için Nermin ablanın kimliği gerekiyordu. Nermin abla yanında olmadığını söylemiş oldu ve getirmek için evine gitti. Biraz sonra elinde kimliği ile geldi. Kimliğini bana verdi ve kendisi içeriye annemin yanına geçti yine. Dediği biçimde randevuyu aldım. Nermin ablanın kimliğinin üstünde türbanlı bir resmi vardı. Yüzünde ve gözlerinde hafifçe bir makyaj olduğu, dudaklarına da açık bir ruj sürdüğü belliydi. Nermin ablanın 31 yaşında olduğunu görmek beni oldukca şaşırtmıştı. Benden sadece 3 yaş büyüktü. O zamana kadar gerçek yaşını bilmiyordum. Kimliğini tarattım ve fotoğraf olarak kaydettim. Sonra içeriye geçip kimliğini verdim. Nermin abla fazlaca teşekkür ederek evine gitti. Bense odama girdim. Kaydettiğim kimliğin resmini açtım. Nermin abla şimdi gülümseyen bir yüzle bilgisayarımın ekranından bana bakıyordu. Sikimi çıkardım ve resmine bakarak 31 çektim. Daha sonraki günlerde de resmine bakarak 31 çekmeye devam ettim.
Bir gün annemle evde otururken Nermin abla geldi. Sıkıntılı bir hali vardı. Konuşmaya çekiniyor gibiydi. Ama nihayetinde derdini söyledi. Benden borç para istiyordu. İstediği tutar benim için de birazcık fazlaydı. Annemin de ısrarıyla parayı vereceğimi söyledim. Ertesi akşam bizlere geldiği zaman parayı verdim. Bana devamlı teşekkür ve yakarma ediyordu ve bu paradan kocasının haberinin olmamasını istiyordu. Ben şaşırdım, fakat, “Tamam!” dedim.
Aradan zaman geçti. Nermin abla bir akşam tekrar benden para istedi. Daha önce aldığını vermemişken şimdi tekrar para istemesi beni kızdırmıştı. Ama tekrar araya annem girdi. Bu sefer de istediği kadar olmasa da, istediğine yakın bir miktar para verdim. Nermin abla günler geçişine karşın aldığı parayı getirmiyordu. Ben de paraya sıkışmıştım ve ona verdiğim paralara ihtiyacım vardı. Birkaç kere kendisine hatırlatmama karşın parayı getirmeyince, kocasına durumu anlatacağımı söyledim. Çok ısrar etti, “Kocama söyleme! En kısa zamanda ödeyeceğim!” dedi. Ama aradan vakit geçmiş olmasına karşın parayı getirmedi.
Bir akşam yeniden bizlere gelmişti. Annem de ona karşı soğumuştu. Annem kendisine bu mevzuda çıkışıyordu. Nermin abla ise sürekli bizden vakit isteyip duruyordu. Bir ara annem tuvalete gitmek için kalktığında, Nermin ablayla yalnız kaldık. Ben kendisine bu para meselesini unutacağımı, ama bunun için bir şartım olduğunu söyledim. Bunu duyunca sevinir benzer biçimde oldu ve “Nedir?” diye sordu. Ben yanına yaklaştım ve fısıltıyla, “Benimle birlikte olursan bu meseleyi hallederiz!” dedim. Bunu duyunca kıpkırmızı oldu, hiçbir şey demedi. Ben bu mevzuda ısrar eden olduğumu, yoksa kocasına her şeyi anlatacağımı söyledim. Gözleri doldu. Yanından kalkarken, teklifimi düşünmesini, bu konunun aramızda kalacağını söyledim ve eline telefonumu yazdığım kağıdı sıkıştırdım. Annem salona geri döndüğünde, Nermin abla, “Beni evden aradılar. İyi akşamlar.” diyerek çıktı.
Birkaç gün geçmişti, fakat ben Nermin ablanın ne cevap vereceğini bilmiyordum. Derken bigün telefonum tanımadığım bir numaradan arandı. Kim olduğunu bilmiyordum fakat açınca Nermin ablanın sesini duydum ve rahatladım. Bana teklifimi kabul ettiğini, benimle bu akşam bizim bahçedeki kömürlükte buluşacağını söyledi. Ben bu işin öyleki kömürlük köşelerinde olamayacağını, beraber bir eve, veya otele gitmemiz icap ettiğini söyledim. Bunu duyunca duraksadı, ama kabul etti, “Yerini ve zamanını sen ayarla ozaman!” dedi. Ben de, “Tamam!” diyerek telefonu kapadım. Onunla sağlam ve güzel bir biçimde sikişmek istiyordum. Öyle gecenin bir vakti kömürlükte, karanlıkta ve çuvalların arasında ayaküstü sikişemezdim. Ama şimdi nasıl, ne vakit ve nerede bunu yapacağımı düşünmeye başladım. Nermin abla sıklıkla günlerini evinde, veya mahalledeki diğer kadınlarla geçiren bir kadındı. Öyle kendi başına bir yere gitmezdi. Şimdi kalkıp ona (Falanca yere gel!) desem iyi mi gelirdi. Bunu kocasına, çocuklarına, komşularına iyi mi anlatırdı.
O haftasonu komşulardan birinin düğünü vardı. Ben annemle beraber düğüne gitmek için çıkacakken, Nermin ablanın kızı geldi ve onları da düğüne götürüp götüremeyeceğimi sordu. Ben de, “Tamam!” dedim. Arabanın içinde beklerken Nermin abla kızıyla birlikte göründü. Nermin abla uzun ve dar bir etek giymiş, üstüne de eteğine uyan bir ceket giymişti. Başını renkli bir türbanla bağlamış, ayağında yüksek topuklu bir pabuç vardı. Annem herzamanki benzer biçimde arkada oturuyordu. Kızı arkaya annemin yanına oturunca, Nermin abla da benim yanıma oturdu. Arabaya binince parfümünün kokusu içeriyi kapladı. Güzel bir makyaj yapmıştı. Yolda giderken ara sıra göz ucuyla kendisine bakıyordum. Ceketinin altındaki beyaz gömleğinin düğmeleri kopacakmış gibiydi. Benimle asla konuşmuyordu.
Derken düğüne geldik. Düğünde de aynı masaya oturduk. Annem öteki masalardaki tanıdıklarla görüşmek için masadan kalkınca, Nermin abla bana doğru eğildi ve “Yeri ayarladın mı?” diye sordu. Ben hemen hemen ayarlayamadığımı söyleyince, “Bu hafta arasında bitirelim şu işi, kocam şehir dışında şu sebeple!” dedi. Acaba benimle sikişmek mi istiyordu, yoksa başka çaresi kalmadığı için mi böyle diyordu, bunu bilmem. Ama onu düşündükçe sikim kazık benzer biçimde oluyordu devamlı. “Annene uyku hapı içir, sizin evde deneyelim!” diyince, bunu nasıl olup da düşünemediğime şaşırdım. Ama haftasonu olduğu için Eczaneler kapalıydı, nöbetçi Eczaneyi de nerden bulacaktım. Ona uyku hapını anca haftabaşı alabileceğimi söyleyince, çantasından minik bir kutu çıkararak verdi, “Bunu kaynanam kullanıyor bazen, ondan yürüttüm birkaç tane. Bu gece annene 2 tane içir, yarın öğlene kadar uyanmaz! Ben de sabahtan size gelirim!” dedi. O gece düğünden ayrılmadan hepimize meşrubat aldım geldim. Annemin içeceği Vişne suyuyna, Nermin ablanın söylediği benzer biçimde 2 adet uyku hapı atmıştım. İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyordum. O gece gözüme uyku girmedi. Sabah olunca rüyalarımı süsleyen Nermin’i sikeceğimi düşünmek beni uyutmuyordu. İnanılmaz heyecanlıydım.
Sabah erkenden kalkarak annemin odasına baktım. Horul horul uyuyordu. Saat 9 benzer biçimde Nermin abla geldi. İçeri geçti. Fısıltıyla, “Haplar işe yaradı mı?” diye sordu. “İstersen kendin bak!” diyerek onu annemin odasına götürdüm. Annemin uyuduğunu görür görmez, “Nerede yapalım?” diye sordu. Ben de birşey demeden elinden tuttum ve odama götürdüm, kapımı kapadım. “Evdekilere ne söyledin?” diye sordum. “Merak etme sen, uydurdum bir şeyler!” dedi. Başını arkadan bağlamış, üzerinde uzun kollu bir bluz ve yelekle, altında uzun bir eteği vardı. Onu yatağıma uzandırdım. Soyundum ve çıplak kaldım. Nermin önümde az az kalkan sikime bakıyordu. Hemen dudaklarına yumuldum. Dudakları etliydi ve onları emmeye başladım. Dudaktan öpüşme mevzusunda tecrübesizdi, kendisini bana bırakmasını söyledim. Şimdi ben ne dersem onu yapıyordu.
Bluzunun üzerinden memelerini avuçladım. Dilimi ağzının içerisine soktum. Nermin’den hafifçe iniltiler geliyordu. Dilini çıkarmasını söyleyince çıkardı. Dilini, dudaklarını emiyor, ısırıyordum. Nermin iki elliyle başımı avuçlamış, beni kendisine çekiyordu. Elimi memelerinden çekip eteğinin içerisine soktum. Elim kalçalarına değince hafifçe ürperdi. Şimdi dudaklarını emerken kalçalarını avuçluyor, onları sıkıyordum. Dudaklarını emmeyi bıraktım ve eteğini yukarı sıyırdım. Bacaklarını iki yana doğru iyice açtı. Bembeyaz bacakları ve kalçaları şimdi önümde uzanıyordu. Kalçalarını öpmeye, emmeye ve yalamaya başladım. O anda artık zevkten kendimi kaybetmiştim, çılgın benzer biçimde kalçalarını avuçluyor, öpüyordum. Kalçaları kaymak gibiydi, tüy yada kıl yoktu.
Dudaklarım kasıklarına yaklaştıkça Nermin’in inlemeleri artmaya başlamıştı. Beyaz külotunun altından amı belli oluyordu. Külotunun üzerinden amına parmağımla baskı yapmaya başlayınca, “Immm!” diye bir ses çıkardı. Başımı okşuyor, inliyordu. Külotunu kenarlarından tutup yavaşça sıyırmaya başladım. Belini yukarı kaldırdı ve külotu bacaklarından çıkardım. Şimdi tüysüz bir şeftali şeklinde duran etli amcığı karşımdaydı. Am dudaklarına yumuldum. Hafif bir parfüm kokusu geliyordu, amına parfüm sıktığı belliydi. Amcığı kılsızdı. Ona yeni mi traş ettiğini sorunca, “Dün gece!” dedi. Ben am deliğini yalarken, Nermin’in inlemeleri odayı doldurmuştu. Başımı amcığından kaldırdım ve bluzunu yukarı sıyırdım. Bej renkli sütyeninin kenarlarından memeleri taşacak gibiydi sanki. Sütyenini alta doğru sıyırıp memelerini ortaya çıkardım. Meme uçları koyu kahve renkli, iki iri zeytin tanesi gibiydi. Onları emmeye, ısırmaya başladım. Nermin’in inanılmaz zevk almış olduğu belliydi. Onları deli gibi emiyordum.
Sikim kazık şeklinde olmuştu, o nedenle üzerindekileri tamamen çıkarmasını söyledim. Daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Nermin şimdi yatağın üstünde çırılçıplak yatıyordu. Bana, “İçime boşalım!” dedi. Ben de, “Merak etme boşalmam, fakat seni bulutların üstünde uçuracağım!” dedim. Sikimi tutmasını istedim. Önce çekindi, fakat sonrasında ürkekçe de olsa tutmaya ve eliyle sıvazlamaya başladı. Ona kocasının sikinin benimki kadar olup olmadığını sorunca, “Hayır. Onunki şu kadar anca var…” dedi ve eliyle sikimi tam ortasından halka benzer biçimde tutarak, ortadan yukarısını gösterdi. Nermin sikimi sıvazlarken ben zevkten havalara uçuyordum. Neredeyse boşalacaktım. Ona, “Yan dön ve bir bacağını kaldır!” dedim. Benim yatağım tek kişilikti, iki kişi yan yana yatamazdı…
Dediğim halde sol yanına yattı, sağ bacağını dizinden bükerek hafif kaldırdı. Ben bacağını tutup iyice yukarı kaldırdım. Bacağı adeta pergel şeklinde açılmıştı. Biraz zorlandığı belliydi. Amı ortaya çıkmıştı. Sikimi tuttum ve amına sokmaya başladım. Sulanmış amı sikimi kolayca içine almıştı. Nermin’den derin bir, “Oohhh!” sesi geldi. Amının içi sıcacıktı. Bir vakit içinde bekledim ve daha sonra azar azar gidip gelmeye başladım. Nermin başını sağa sola sallıyor, “Devam et, ohh, ohhh!” deyip duruyordu. Nermin’in bacağını omzuma koydum ve ellerimle yatağın başından sıkıca tutundum. Şimdi daha süratli ve daha kuvvetli bir halde sikmeye başladım. Tek kişilik yatak şimdi kırılacakmış benzer biçimde sallanıyordu. Az ilkin zevkten inleyen Nermin şimdi altımda, “Ahh, ahh, yavaş, ahh!” deyip duruyordu. Yarağım taşaklarıma kadar amına giriyordu. Nermin altımda iki büklüm olmuştu, “Ahh, yavaş ol, lütfen, ahh, yalvarırım yavaş!” diyor, fakat ben daha süratli ve daha sert sikiyordum.
Nermin benim rüyalarımın hanımıydı, onu düşünerek 31 çekiyor, rüyalarımda onu sikiyordum. Ama artık rüyalarım gerçek olmuştu ve onu gerçekten sikiyordum. Memeleri devamlı sallanıyor, yüzünde acı ifadesiyle, sürekli, “Ahh, yavaş!” diye haykırıyordu. Elleriyle yatağa sıkıca tutunmuş, yardımcı almaya çalışıyordu. Ama onu dinleyecek durumda değildim. O kadar şiddetli sikiyordum ki, Nermin’in kafası sürekli yatağın başına çarpıyor ve ‘Donk donk’ sesler çıkarıyordu. Ne kadar dönemin geçtiğini bilmiyorum, ama vücudumu bir titreme dalgası sardı. Boşalacağımı anladım ve yarağımı ani bir hareketle amından çıkardım. Nermin’in omuzumdan kayan bacağı duvara sertçe vurdu. Nermin’in üzerine çıktım, onu altıma almıştım ve yüzüne doğru bütün döllerimi fışkırttım. Başını sıkıca tutmuştum, bir yere oynatamıyordu. Döllerim yüzünü kaplamış, saçlarına bulaşmış, ağzının, burnunun içine girmişti. Boşalmıştım, fakat 31 çeker gibi yarağımı kökünden ucuna kadar sıvazlıyor ve içinde kalan tüm dölleri Nermin’in memelerine akıtıyordum.
Nermin ağzına yüzüne fışkıran döllerimden iğrenmişti. Böyle bir şeyi daha önce yaşamadığı belliydi. Bir süre daha vücudunun üstünde oturdum. Altımda nefessiz kalmıştı. Üzerinden kalktım. Yatağın ortası çökmüş gibiydi. Nermin Ahh’layarak yatakta doğrulmaya çalışıyor, bir taraftan da yüzündeki döllerimi elleriyle temizlemeye çalışıyordu. İçeri geçip annemin odasına baktım, annem halen uyuyordu. Nermin’e bir havlu götürdüm. Bununla yüzünü sildi. Hiçbir şey demiyordu. Yataktan kalktı ve üzerini giymeye çalışırken, “Ne yapıyorsun?” diye sormuş oldum. “Eve gidiyorum, istediğini aldın!” diyince, “Dur bakalım, bu kadar rahat değil. Sana o kadar para verdim, o parayla kaç karı sikerim ben biliyor musun? Bir yere gidemezsin daha!” dedim. Suratıma anlamsız anlamsız bakarak, “Ne istiyorsun daha?” diye sordu. Ben de, “Daha devam edeceğiz! Annem uyanana kadar! Bunu sen istedin!” diyerek, elinden külotunu ve sütyenini alıp yastığımın altına koyunca, Nermin başka çaresinin olmadığını anlamıştı…
“İyi hadi ozaman yap!” diyerek sırtüstü yattı ve bacaklarını ayırdı. Ona, “Kocanla asla götten yaptın mı?” diye sorunca, yüzünün şekli değişti ve “Töbe töbe!” diye cevap verdi. Ben ısrar edince, birkaç kere yaptığını söyledi. Ben, “Kaç kere?” diye tekrar yeniden sorunca dayanamadı ve cevapladı. Kocasının 3 çocuktan sonrasında yine hamile kalmaması için kendisini birkaç yıldır çoğunlukla götünden siktiğini söyledi. Bunu duyunca azca önce inişe geçen yarağım tekrar kalkmaya başladı. Ona, “Kocanla kaç defa sikişiyorsun?” diye sordum. Bu sefer sorularıma bekletmeden cevaplar veriyordu, “Ayda 1-2 defa.” dedi. “Seni hangi pozisyonda sikiyor?” diye sorunca, “Yüz üzeri uzandırıp, arkadan götüme sokuyor.” dedi.
Ona yatağın üstünde ellerinin ve dizlerinin üzerine çökmesini söyledim. Dediğim benzer biçimde yapmış oldu ve köpek pozisyonunu aldı. Yatağım duvarın kenarında olduğundan başı duvara doğruydu, götüyse bana doğru. Bacaklarını iki yana iyice açtım ve götünün yanaklarını iyice ayırdım. Vücudunun başka hiçbir yerinde hiç kıl tüy olmamasına rağmen, göt deliğinin etrafı fazlaca kıllıydı. Ben göt yanaklarını ayırınca, kendiliğinden oluşturulan göt deliğinin ağzı 50 kuruşluk madeni para kadar vardı. Daha önce götünden çok sikildiği için deliği çok büyümüştü. Götünün deliğine birazcık tükürük bırakıp, yarağımı az az sokmaya başladım. Biraz zorlansam da başı götüne girmişti. Kalanını da azar azar içeri doğru sokuyordum. Kocasınınkine oranla benim yarağım daha büyük ve kalındı. O nedenle Nermin yine azca önceki gibi Ahh’lamaya başladı. Sürekli, “Çıkar, yapma, seninki oldukca acıtıyor!” diyordu. Ama kesinlikle, ben onu götünden sikmeye kararlıydım…
Onu belinden tutarak kendime çektim. Ayakta, dizlerimi hafifçe kırıyor ve yarağımı daha derinlere sokmaya çalışıyordum. Sonunda 1.60’lık Nerminin götüne yarağım taşaklarıma kadar girmişti. Nermin ise acıdan kıvranıyor, çılgın benzer biçimde bağırıyordu. Ben süratli süratli götüne yerleştirip çıkardıkça, götünün deliği bir açılıyor, bir kapanıyor, sokarken delik yarağımı vakum şeklinde kendine çekiyordu. Fakat tekrar de amcığını sikerkenki kadar rahat girip çıkamıyordum götüne. Buna rağmen bir süre sonra daha da hızlandım. Dizlerimi kırarak yarağımı daha derinlere sokuyor, sonra hafif doğruluyordum. Daha sonra sağ ayağımı yatağın üzerine koydum ve götünü bu biçimde sikmeye devam ettim. Nermin’in bağırmaları odamın duvarlarında yankılanıyordu. Bu biçimde götünü kaç dakika siktiğimi hatırlamıyorum, ama ilk kez bir göt sikmenin heyecanıyla bir türlü boşalamamıştım…
Bir süre sonra, her soktuğumda, Nermin de inleyerek götünü kasıklarıma vurmaya başlayınca, inanılmaz bir zevk almaya başladım. Evet şimdi boşalmak üzereydim. Yarağımı taşaklarıma kadar götüne sokmuş, götünün yanaklarından sıkıca tutmuştum. O halde bir müddet götünün deliğinde kımıldamadan kaldım ve döllerimi boşalttım. Boşalmam bitince az az yarağımı çıkardım. Yarağım tamamen çıkmış olduğu vakit Nermin’in devasa açılmış göt deliği az az kapandı. Ama götü senelerdir sikildiği için, tekrar bir madeni 50 kuruş kadar açık kaldı. Tamamen kapanmıyordu. Nermin acı içinde doğrulduğunda götünden döllerim süzülüyordu. Paramın karşılığını aldığımı düşünerek, yastığın altına koyduğum külotunu ve sütyenini verdim. Üzerini giyinirken, “Beni mahvettin, hayatımda böyle sikilmedim!” dedi. Giyindikten sonra birşey demeden çıktı gitti. Ben de banyoya girip yıkandım. Annem de öğleden sonrasında uyanmış ve “Amma da uyumuşum!” diye söyleniyordu.
Ertesi gün işten döndüğüm zaman, annem Nermin’in parayı getirdiğini söylediğinde şaşırmıştım. Nermini cebinden aradım, fakat açmadı. Ben de mesaj attım, “Madem parayı getirecektin, kendini niye siktirdin?” diye yazdım. Cevap gelmedi. Gece geç bir saatte telefonuma bir bildiri düştü, “Ben de seninle sikişmek istiyordum!” diye yazmış. Ben de ona, “Tadın damağımda kaldı. Şu an seni düşünerek 31 çekiyorum!” diye yazdım. Bana mesajında sadece öpücük gönderdi. Ondan yeşil fer almıştım böylece. Fırsatını bulunca onu tekrar sikmek için yanıp tutuşuyorum.
Hepinize bolca sikişler.
Tesisatçı Komşum Götümü Koklayıp Sikti
Evli Baldızımla Götten Gerdek